Haykoop’tan Fiyat Gerçeği

S.S. Balıkesir Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği (HAYKOOP) Başkanı Faruk Özen son dönemlerde ulusal bazda yayın yapan televizyon kanallarında et fiyatıyla ilgili yapılan haberlere tepki gösterdi. Et fiyatlarının dolara endeksliymiş gibi gösterilerek ne zaman ucuzlayacağıyla ilgili yapılan haberleri doğru bulmadığını belirten Faruk Özen çiftçinin alın terinin göz ardı edildiğine dikkat çekti.

Döviz fiyatlarının son günlerde geriye gelmesiyle birlikte ulusal televizyon kanallarında “Dolar ucuzladı et ne zaman ucuzlayacak” şeklindeki haberlerin yer almasını şaşkınlıkla izlediklerini belirten HAYKOOP Başkanı Faruk Özen et fiyatıyla döviz fiyatları arasında herhangi bir bağın bulunmadığını açıkladı. POLİTİKA’ya konuşan HAYKOOP Başkanı Faruk Özen bu tür haberlerin et fiyatlarının 2-3 lira artmasıyla birlikte ithalat lobisinin devreye girerek et ithalatı konusunda kamuoyunda algı yaratmak istediğini ileri sürdü.

Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin zaten hak etmediği fiyatla hayvanlarını kestirdiğini belirten HAYKOOP Başkanı Faruk Özen, yem fiyatlarının dövizin düşmesiyle birlikte geriye düşmediği bir dönemde yapılan yayınların maksadını aştığını dile getirdi. Özen şu anda çiftçilerin para kazanabilmeleri için hayvanlarını en az 45 liradan kestirmesi gerektiğini kaydederek şu an karkas et fiyatlarının ise 40 TL seviyelerinde olduğunu ifade etti.

“HABERLERİN GERÇEKLE ALAKASI YOK”

HAYKOOP Başkanı Faruk Özen ulusal yayın yapan televizyon kanallarındaki et fiyatıyla ilgili haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları söyledi:

“Ulusal bazda yayın yapan bir televizyon kanalında gördüğümüz “dolar fiyatı düştü et fiyatları da düşer mi” şeklindeki bir haber bizi çok şaşırtmadı ama bu tür haberler bizim moralimizi bozuyor ve rencide ediyor. Bu tür haberlerin gerçekle bir alakası yok, tamamen bir algı yönetimi şeklinde haberler. Bu şekilde algı yönetimiyle de tarım ve hayvancılık yapan insanların moralini bozarak bir yere varamayız.Dövizin düşmesiyle et fiyatının düşmesi arasında bir beklenti oluşturmaları çok yanlış. Çünkü döviz çıkarken et fiyatları çıkmadı ki, yani et fiyatları dövize göre yükselmedi.“

“DÖVİZLE YEM FİYATLARI ARTTI O DA GERİYE GELMEDİ”

Yem fiyatlarının dövizin düşmesiyle birlikte geri gelmediğini ifade eden Faruk Özen şunları kaydetti: “Evet, dövize göre yükselen bir konu var ve bunu bir yıldır sesimiz çıktığı kadar bağırıyoruz. Dövizle beraber yem fiyatları yüzde 60’lara varan artış gösterdi. Hatta yem fiyatları döviz fiyatlarının daha üzerinde bir artış gösterdi. Evet, dövizde Ekim-Kasım aylarından sonra bir gevşeme, düşüş oldu. Fakat yem fiyatlarında artış devam etti. Bu neden oldu? Cumhurbaşkanımızda Tarım Bakanımız da aynı şeyi söylüyor ki bizde takip ediyoruz, dünyada yemlik hammadde olarak kullanılan mısır, arpa, buğday gibi ürünlerin dolar bazında fiyatları arttığı için yem fiyatlarında yükseliş oldu. Örneğin Buğday uluslararası piyasalarda 230 dolarlardan 310 dolara geldi. Yemin ana malzemesi de buğday ve türevleri ile kepek olduğu için bunlarda doğal olarak artış gösterdiler. Peki ,bugün sorulması gereken soru; dolar düşüyor, yem fiyatları neden düşmüyor olması gerekirken, dolar düşüyor et fiyatları neden düşmüyor oluyor. O zaman açar bakarsınız doların ve et fiyatlarının seyrine ne olduğunu görürsünüz.”

“ÇİFTÇİNİN PARA KAZANABİLMESİ İÇİN KARKAS ET 45 LİRA OLMALI”

2020 yılının Ocak ayından itibaren seyreden karkas et fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulunan HAYKOOP Başkanı Faruk Özen şunları dile getirdi:

“2020 yılına girerken Ocak ayında dolar 5,94 TL iken et fiyatları 32-33 TL bandındaydı. Peki, 6-8 aylık serüvende doların 8,5 liraya çıktığı süreçte et fiyatları maksimum 35 liraya çıktı. Bir ara 38-40 TL’yi gördü, Kurban Bayramından sonra balık sezonunun açılmasıyla, pandeminin de etkilerini daha fazla hissettirmesiyle tekrar geriye geldi. Biz bu gerçekleri göz ardı etmiyoruz. Ama bizim gerçeklerimiz göz ardı ediliyor. Mezbahada çiftçinin hayvanlarını kestirdiği, karkas dediğimiz fiyattır bu. Çünkü kasap işine girersek, sadece hayvan kesmekle iş bitmiyor. Kasabın da birtakım gider ve maliyetleri var. Konuşurken kasapta kıyma neden bu kadar diye sorarken bunun da açıklamalarını güzel anlamak ve izah etmek lazım. Kasap çiftçiden aldığı 300 kiloluk dananın 300 kilosunu satmıyor. Orada farklı giderleri var; etin kemiği, firesi var, işletmenin belli giderleri var. Yani bu fiyatlarla kasaplar da çok abartılacak para kazanmıyorlar. Ancak geçinebilecek, yaptığı yatırımın karşılığı olan parayı kazanıyorlar. Bu çiftçi açısından da aynı şeyler geçerli. Ancak benim tepkim; ne zaman et fiyatlarında 2-3 liralık yukarı doğru bir hareket olsa malum yayın organları devreye giriyorlar bunu abartarak haberleştiriyorlar. Abartmayın; gelin gerçeği yerinden öğrenin. Ankara’nın, İstanbul’un lüks semtlerindeki kasaplardaki et fiyatını yaz alarak haber yapamazsınız. Türkiye 81 vilayetten ibaret. Bu haberi yapacaksanız fiyatların Türkiye ortalamasını alarak yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla bizim şu anda et kesim fiyatları 40 lira seviyesine yükseldi. Yani yıl içinde 34-35 TL’lerden son 20 gündür bir yukarı doğru hareket başlayarak 39-40 lira seviyesine geldi. Yani afaki bir artıştan bahsetmiyorum ki yem fiyatını baz aldığımızda etin olması gereken fiyatı da bu değil. Et fiyatı şu an minimum; çiftçinin hakkını tam olarak kazandığını söyleyebilmemiz için 45 lira olması gerekir.”

“TÜRKİYE’DE BİR TEK ET FİYATLARI MI YÜKSEK”

Türkiye’de her şey ucuzmuş gibi et fiyatlarının gündeme getirilmesinin de yanlış olduğunu vurgulayan Faruk Özen şu ifadeleri kullandı:

“Ancak Türkiye’de bütün ürünler ucuzmuş da sadece et pahalı kalmış havasını niye vermek istiyorlar? Niçin tüketiciye böyle bir hava empoze etmeye çalışıyorlar anlamış değilim. Ben bir kooperatif başkanıyım, hayvancılık kooperatifleri birliği başkanıyım.  Bizim bünyemizde kooperatifler var ve bunların da çiftçileri var. Bu çiftçiler hayvan besliyorlar, hayvanlarından süt ve et elde ediyorlar. Bunların bir maliyetleri var. Bu maliyetler bizim elimizde kuruşuna kadar var. Biz bunlara baktığımızda şu an çiftçinin daha emeğinin karşılığını tam olarak aldığı söylenemez bir piyasanın içerisindeyken, diğer taraftan birilerinin sanki et fiyatları çok pahalı ne zaman ucuzlayacak gibi haber yapmaları hoş değil. Peki, kasapta etin ucuzlaması ne demek olur? Çiftçide kesim fiyatının düşmesi anlamına gelir. Biz diyoruz ki; daha hak ettiğimiz yere varamadık. Pandemi nedeniyle lokantalar kapasitelerinin üçte biri çalışıyorlar, iş yerleri, fabrikalar kapalı, evlerinden çalışanlar var. Bu darboğazı anlayarak aklıselim davranıyoruz. Ama herkesi de aklıselim davranmaya davet ediyorum.”

“İTHALAT LOBİSİ İŞ BAŞINDA”

Et fiyatlarının yüksekliğiyle ilgili yapılan haberlerin arkasında et ithalatını isteyen lobinin bulunduğunu ileri süren HAYKOOP Başkanı Faruk Özen şunları ifade etti:

“Tabi biz bu tür haberlerin perde arkasında başka meseleler olduğunu açıklıkla söylemekten geri kalmıyorum. Zaman zaman, geçmiş yıllarda gördüğümüz gibi bizim kim olduklarını bilmiyoruz ama ithalat lobisi dediğimiz bir lobinin önce böyle bir kamuoyunda ortamı hazırlayıp daha sonra bakanlığa ve hükümete baskı yoluyla dışarıdan et getirilmesinin yolunun açıldığını 2008 yılından beri yoğun bir şekilde takip ediyoruz. Bu defa Türk çiftçisi yaptığı işe küsüyor, yaptığı işi terk ediyor. Hayvan besleyen adam beslemekten vaz geçiyor. Zaten şu anda yem maliyetleriyle alakalı çözümler aradığımız bir dönemde yem fiyatları bu şekilde gittiği zaman kopmalar olacak olan bu sektöre bir de dışarıdan et getirme gibi bir operasyonla da ikinci bir darbe vurursanız o azman yarınlarda şu anda yüzde 5-10 olan açığımızı ileride tüketilen etin yarısından çoğunu dışarıdan getirmek zorunda kalırız. Bu da bu ülkeye çok pahalıya mal olur. Zaten bu döviz kurlarıyla da dışarıdan gelen etin içerideki fiyattan çok ucuz olmayacağını bizler de onlar da çok iyi biliyorlar. Ama ne düşündüklerini bilmiyorum.

“ÇİFTÇİMİZİ RAHAT BIRAKIN”

Ulusal basında çıkan olumsuz haberlere tepki vermeye devam edeceklerinin altını da çizen Faruk Özen şunları söyledi:

“Biz doğal bir refleks olarak bu tür haberlere, bu tür düşüncedeki kişilere ve kuruluşlara tepkimizi göstermeye devam edeceğiz. Çiftçimiz şu anda sabrediyor. Dünyadaki darboğazın farkında. Gıda ürünleriyle alakalı devletin verdiği mücadeleyi destekliyor. Ancak bir çiftçi beslediği 15 aylık danayı kestirdiği takdirde minimum 2 bin-2 bin 500 gibi bir para kazanamayacaksa hayatını devam ettiremez. Ekonomik olarak çiftçi hayatını devam ettiremediği takdirde de sektörden çıkar, sektörden çıktığı zaman da bu defa ülkemiz daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalır. Ülkemizde çiftçinin ürettiği ürünlerin üzerine bir algı operasyonu yapılmamasını, bir kamuoyu oluşturarak farklı ekonomik çıkarlar güdülmemesini, çiftçimizin rahat bırakılmasını, çiftçimizi yaptığı işe motive etmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bizler de bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz.”