Balıkesir sosyal hayatının ve iş dünyasının saygın ailelerinden Kula Ailesi’nin veliahtı olarak bayrağı devralan Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula ile buluştuk. Marmara Yerel Hizmet Dergisi okurları için sorularımıza içtenlikle cevap veren Kula, kentin ticaret yaşamı ve Balıkesir’e gelen yatırımcılara dönük gelişmeleri aktardı.

Tarihler 2 Nisan 2018’i gösterdiğinde Balıkesir’de çok renkli bir kongre telaşı yaşanıyordu. Dönemin AK Parti ve MHP yönetimleri ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz tüm gücü ile Kerem Kırımlı ve ekibini iş başına getirmek için çaba harcarken, kentin saygın isimlerinden Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula ise oğlu genç işadamı Rahmi Kula’yı şehrin esnafına emanet etmişti. Açılan sandıklar gösterdi ki; Balıkesir Faruk Abisini sevmişti.

gazete hazirlik.
Tavuk Satardık 1


Yaklaşık 2 bin 500 civarı oda üyesinin oy kullandığı seçimlerde Rahmi Kula’nın Mavi listesi büyük fark attı. Kerem Kırımlı, kendi meslek komitesinden de darbe yedi! Sonuç 18-0 gibi bir hezimet oldu.
Sandıkların açılmasının ve ilk sonuçların alınmasıyla birlikte “Yeşil Hareketi” organizasyonu yürüten isimlerden bazılarının yeşil kravatlarını çıkararak BTO’nun bulunduğu Avlu’yu terk ettikleri gözlendi.
Bu sefer takvim yaprakları 4 Kasım 2022’i işaret ediyordu. Yapılan seçimde Balıkesir Ticaret Odası’nda Rahmi Kula 20 meslek komitesini fire vermeden kazanarak güven tazeledi. İş dünyasının seçime yoğun ilgi göstermesi Rahmi Kula’ya olan inancın işaretiydi. Sonsuz desteğe teşekkür eden Kula, “Balıkesir ve odamız üyelerinin hak ve hukuku için canla başla çalışmaya devam” dedi. Okan Telaşeli de yeni dönemde de Meclis Başkanlığını sürdürecekti.

Rahmetli babam bizi 6-7 yaşlarındayken fabrikaya getirirdi. Ben küçük yaşlardan itibaren iş hayatının içindeyim aslında. Belki o yaşlarda bedenen çalışmamız mümkün değildi ama bize de yaşımıza, kilomuza uygun görevler verilirdi. Mesela ne yapardık? O dönemlerde yağ tenekelerinin üzerindeki etiket otomasyon değildi, bunlar el ile, insan gücüyle yapıştırılırdı. Bize verilen görev, tutkal ile o etiketleri yağ tenekelerin üzerine yapıştırmaktı.
Ya da babamızın yanında durup müşterilerle nasıl konuşuluyor, nasıl pazarlık yapılıyor onu dinlerdik, gözlemlerdik. Rahmetli babam bize pazarda tavuk bile sattırmıştı. Babam bize canlı tavuğu 25 kuruşa satardı, biz de bunu 35 kuruşa pazarda satardık. 10 kuruş ticaretten kârımız olurdu. Yani sattığımızın hepsi cebimize girmezdi. Toptancıya kaç paraya veriyorsa, rahmetli babam bana, kardeşime ve yeğenime de aynı parayı verirdi. O yaşlardan itibaren fabrikada staj görmeye başladık. Okul hayatı bittiği gibi de; yeniden işimizin başına döndük, burada çalışmaya başladık. Ben okul hayatım sürecinde dil eğitimi için Amerika’ya gitmiştim. O dönemde ilk defa buradan Amerika’ya yağ ihracatı yaptık ve şirketimizin de Amerika’ya olan ilk yağ ihracatıydı. Yaklaşık 2001 yılıydı, o yıldan bu yana da hâlâ oraya çok yoğun olmasa da ayçiçek yağı Kula markası ile Kaliforniya’ya yağ gönderiyoruz. Amerikalılar çok fazla ayçiçek yağı tüketmiyorlar ancak yine de bu müşterimizle yıllardan beri diyaloğumuz devam ediyor. Türkler, Ruslar, Bulgarlar ve Yunanlılar daha çok ayçiçek yağı tüketiyor. Amerika’da ayçiçek yağı tüketimi bizdeki kadar yoğun değil. Oradaki marketlere mal tedarik eden bir bayimiz var ona Kula Yağ ürünümüzü gönderiyoruz.
Fiilen ticaret hayatına giriş nasıl oldu?
Üniversite hayatım boyunca da ben İstanbul’da hem okudum hem de oradaki pazarlama şirketimizin bünyesinde görev yapıyordum. Buradaki pazarlama faaliyetlerine sürekli katılıyordum, o bölgedeki müşterilerimiz ile sürekli irtibat halindeydim. Aslında üniversite hayatım boyunca da ticaretin içindeydim diyebiliriz. Ancak tabii ki okul bittikten sonra 2007 yılı itibarıyla askerlik dönüşü bilfiil ticaretin içerisine girmiş oldum.

Balıkesir ticareti denildiğinde ne anlamalıyız, bize kısaca bunu özetler misin?
Ben Balıkesir’in birçok ile göre daha şanslı bir il olduğunu düşünüyorum. Niçin böyle bir şey aklımdan geçiyor söyleyeyim. Çünkü Balıkesir’de her şey var. Baktığımızda sanayi var, tarım hayvancılık var, sahillerimiz ve turizmimiz var, orman var, termalimiz var. Bir sektöre bağımlı bir ticari hayatımız yok. Mesela bazı illerde sadece tekstil odaklı ya da sadece otomotiv odaklı bir ticari yaşantı var. Özetle sadece sanayi var ve o sanayiinde belli bir koluna bağımlılığı var ticari hayatının. Bizde ise müthiş bir çeşitlilik var. Ben bunu en çok Ankara’ya oda ve borsa başkanlarımızla yaptığımız toplantılar sırasında daha iyi anlayabiliyorum. Zaman zaman ekonomide kırılganlıklar olsa da Balıkesir olarak tek sektöre bağımlı olmadığımız için il genelinde bunu pek hissedemiyoruz. Özellikle tarım ve hayvancılığa dayalı gıda sanayisine sahip olduğumuz için kendimizi nispeten şanslı sayıyorum. Çünkü gıda sektörü hiçbir zaman için krize girmeyen, daima bir çıkış yolu bulabilen bir sektördür. İşte bu yüzden biz ‘Balıkesir Türkiye doyuran ildir’ diyebiliyoruz.

Bu gerçekten doğru bir ifade mi?
Kesinlikle çok doğru bir ifade. Bugün Balıkesir coğrafyasında çay dışında her ürün yetişiyor.

Mesela pandemi denen o sıkıntılı dönemde herkes evinde otururken, Balıkesir sanayisi tüm kapasitesi ile çalışıyordu. Gıda tedarik zinciri hiç bozulmadı. Bu süreçte çiftçimiz tarlasını, tohumunu ekti, sanayicimiz ürününü aldı, son nihai tüketici için marketlere ulaştırdı.
Bu anlamda gıda sanayisine dayalı bir ticaretimizin olması da bence Balıkesir için bir avantaj diye düşünüyorum. Zaten bu gerçek te rakamlarımıza olumlu anlamda yansıyor.

rah
Tavuk Satardık 2


Biraz da Balıkesir Ticaret Odası’ndan ve bunun işleyişinden bahseder misiniz?
Bizim 20 tane meslek komitemiz var. Geçen dönem 18 idi, bu dönem sayıyı 20’ye çıkardık. 6.500’e yakın üyemiz var, bu üyelerimize hizmet vermeye, hizmet götürmeye gayret ediyoruz ve üye sayımız da her geçen gün artmakta. Balıkesir Ticaret Odası denildiğinde; Altıeylül, Karesi, Kepsut, Dursunbey, Bigadiç, Sındırgı, Savaştepe, Balya ve İvrindi ilçelerimizi kapsayan bir hizmet alanımız var. Yani Körfez ve Marmara’daki ilçelerimiz Balıkesir Ticaret Odası içerisinde yer almıyorlar. Kısaca odamızın kıyı sahil şeritlerinde üyesi bulunmuyor. Balıkesir’in ticareti büyüdükçe bu elbette ki bize de yansıyor, biz de her gün büyümekte olan bir oda hüviyetindeyiz. Mesela Balıkesir’e Organize Sanayi Bölgesi’ne yeni firmalar geliyor, ben bunu da özellikle belirtmek istiyorum. Şu an mevcut alanında gelecek talepleri karşılayacak yerimiz yok. Birinci Etap Genişleme Alanı, bir parsel dışındaki tüm parseller satılmış durumda. Bunların içerisinde Balıkesir’in yerli kuruluşları olduğu gibi, Türkiye’nin önde gelen firmaları da var. Bunun dışında uluslararası faaliyet gösteren çok güçlü bir firma da mevcut. Bu uluslararası firmada tarıma dayalı sanayi ve hayvansal ürünler konusunda Balıkesir’e yatırım yapacak. Ben tam olarak açıklayamıyorum çünkü ilerleyen günlerde firma yetkilileri hangi kolda hizmet vereceklerini zaten kamuoyu ile paylaşacaklardır. Biz şu andan itibaren 2. Etap Genişleme Alanı ile ilgili çalışmalarımıza hız vermiş bulunuyoruz. Birinci Etap ile ilgili de altyapı, yol ve hafriyat işlerini tamamlamak için çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak geçen hafta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ile görüştük. Bunun için, ihtiyacımız olan bir kamulaştırma alanı çok uygun vadeli ve uzun geri ödemeli, % 3 faizli 3 yıl ödemesiz, 13 yıla yayılan ödeme planlı bir kaynak aktarılmasını sağladık. Yine Hazine ve Maliye Bakanımızdan altyapı çalışmaları için hibe olarak ciddi rakamlarda destek aldık. Ben bu katkılarından dolayı da her iki bakanımıza da teşekkür ediyorum. Bu kamulaştırma ve altyapı çalışmaları ile birlikte Organize Sanayi Bölgemizin gelişimine olumlu bir katkı sağlayacak ve bir ivme kazandıracaktır. Bu kazanılan ivme sonucu, Balıkesir’e yeni firmaların gelmesi de Balıkesir ekonomisini ciddi anlamda canlandıracak ve yeni iş kollarının oluşmasına, istihdam alanlarının açılmasına, işsizlik sorununun ortadan kalkmasına çok büyük katkı sağlayacaktır.

Balıkesir’in ihracat hedefi ne?
Şöyle söyleyeyim biz ilk göreve geldiğimizde, hedefimiz 2023 yılında 1 milyar dolar ihracattı. Ancak bu yıl sonu itibarıyla 950 milyon dolar seviyesine ulaşacağız. Bu neredeyse 1 milyar doların eşiğine gelmek demek. Yani biz 2023 hedefimizi 1 yıl önceden gerçekleştirmiş oluyoruz. Şimdi geçen yıl ile bu yıla baktığımızda 2021’in ilk 11 ayında 710 milyon dolar olan ihracatımız, 2022’nin 11 ayında 850 milyon dolara yükselmiş. Burada %20 yükseliş söz konusu. Yani yıl sonu itibarıyla 950 milyon dolar ile 2022’yi kapatmış olacağız. Şimdi ben bu konu ile ilgili başka bir şey söyleyeyim. Bildiğiniz gibi bizim geçtiğimiz 4 Kasım’da Oda seçimlerimiz vardı. Üyelerimiz bizi bir dönem daha çalışmak için yeniden göreve getirdiler. Bir anlamda güven tazelemiş olduk ve hemen ertesi gün yani 5 Kasım’da Ticaret Bakanımız sayın Mehmet Muş bizi ziyarete geldi.

Sayın Bakan’ın Balıkesir ticaret ve sanayicisine Eximbank sözü verdiği görüşme değil mi bu sayın Başkan?
Evet doğru biliyorsunuz, sayın bakanımız Balıkesir’in ihracat hedefine bir yıl öncesinden ulaşmış olduğunu görünce bize çok güzel bir müjde verdi. Eximbank İhracat Ofisi’nin açılacağının sözünü bizlere ve Balıkesir iş adamlarına verdi.

Eximbank ne anlama geliyor, kente bunun ne gibi bir yansıması olacak?
Şimdi bunun Balıkesir’e faydası ne, Eximbank’ın ihracatçılar özelinde verdiği çok uygun faizli ve uzun vadeli kredi kaynakları var, kredi destekleri var. Bu iş adamları için ne demek? İhracatçının sermayesinin yeterli olmadığı dönemde elini rahatlatıyor, üretimini arttırıyor ve ve eşit şartlarda rekabet imkanı sağlıyor. Kısacası ihracatçıya finansal bir destek söz konusu. Bu anlamda Eximbank’ın Balıkesir’de ofis açması ihracatçılarımız açısından çok önemli bir gelişme. Biz sayın bakanımıza teşekkür ediyoruz. Çünkü bu müjde ihracatçılarımız ve iş dünyası tarafından çok olumlu karşılandı. Açıkçası bizlere de bir moral oldu. Sayın bakanın bize vermiş olduğu bu müjde ve destek sonrası bizler de Balıkesir olarak 2023 sonundaki 1 milyar dolar ihracat hedefimizi ki zaten 950 milyon dolar seviyelerine bir yıl öncesinden gelmiştik. Şimdi bu hedefimizi 2 milyar dolar olarak revize ettik. Artık önümüzdeki 4 yıl için 2 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var.

Peki Balıkesir ithalat ihracat dengesine baktığımızda nasıl bir tablo çıkıyor karşımıza?
Geçen yıl rakamlarına baktığımızda Balıkesir Türkiye’nin aksine dış ticaret fazlası veren bir il olarak görünüyor yani bizim ihracatımız ithalatımızın önünde yaklaşık 220 milyon dolar civarında Balıkesir olarak dış ticaret fazlalığını söz konusu bu rakamlara bakıldığında 700 milyon dolar civarı bir ithalatımız var olarak görünüyor. Yani bizim ihracatımız ithalatımızın önünde. Yaklaşık 220 milyon dolar civarında Balıkesir olarak dış ticaret fazlalığımız söz konusu. Bu rakamlara bakıldığında 700 milyon dolar civarı bir ithalatımız var.

Hayat dolu Balıkesir projesinde Ticaret Odası bu organizasyonun neresinde ve bu etkinlik Balıkesir’e tam olarak ne şekilde yansımıştır?
Şu şekilde özetleyeyim. Biz yıllardan beri hep aynı konuyu dile getiriyoruz. Bu dedelerimizden, babalarımızdan, bizim jenerasyonumuzdan da süregelen bir sorun aslında. Diyoruz ki Balıkesir’in şu ürünü meşhur duyuramıyoruz,, şu güzelliği var tanıtamıyoruz. Ne bileyim çok güzel halısı var ama bunu herkes bilmiyor. İşte Balıkesir’deki mavi bayraklı deniz birçok ilde yok ama bunu bir türlü kitlelere ulaştıramıyoruz. Kısacası hem marka sorumuz var hem de tanıtımda bir yetersizlik söz konusu. Konuşuyorduk fakat istediğimiz oranda bunu hayata geçiremiyorduk. Aslında bunun nedenlerinden bir tanesi de yoğunlaşmamız gereken çeşitlerimiz çok fazla. 17 civarında coğrafi işaretli ürünümüz var, gezilecek görülecek çok sayıda yöremiz var, insanımıza sunabileceğimiz çok sayıda gıda ürünümüz var. Körfez ayrı bir güzel, Marmara dediğimiz Bandırma, Erdek Kapıdağ ayrı bir güzel. Dursunbey, Sındırgı, Bigadiç farklı doğal güzelliklere sahip. Diğer yandan 50 çeşit peynirimiz var, kuzu etimiz, höşmerimimiz, kaymaklımız, pirincimiz, Kapıdağ’da yetişen mor soğanımız var. Zeytin ve zeytinyağımız dünyada çok değerli. Bugün Ayvalık’ta dünya altıncılığı ödülünü almış zeytinyağ üreticimiz var. Bunlar çok önemli şeyler. Diğer taraftan Kazdağlarımız ve termal zenginliklerimizi unutmamak gerekiyor. Birbirinden değerli ve birbirinden önemli değerlerimiz bulunuyor. Bizim ilk göreve geldiğimiz dönem Odalar ve Borsalar Birliği olarak ‘Marka Şehir Projemiz’ vardı. Büyükşehir Belediyemizin de böyle bir projesinin olduğunu öğrenince, dedik ki “Bunu beraber hayata geçirelim.” Valiliğimizin öncülüğünde Güney Marmara Kalkınma Ajansımız, odalar ve borsalar ile birlikte devam ettirelim istedik. Buradaki amaç şu; şehrin tüm dinamikleri ile birlikte kentin tanıtımını daha fazla yapmak, gerek sosyal medya aracılığı ile gerek basın ile Balıkesir’in zenginliklerini daha fazla kişiye ulaştırmak, bunun ardından da markalaşmayı sağlamak. Ulaştığımız kitlenin merak edip Balıkesir’e gelmelerini, konaklamalarını, yöreyi gezmelerini, lezzetleri tatmalarını; giderken de yanlarında peynir, zeytin, zeytinyağı, höşmerim, etini, sütünü götürmelerini sağlamak. Memleketlerine döndükten sonra da dolaptaki Balıkesir’e has lezzetler, ürünler bittiğinde e-ticaret yoluyla yeniden sipariş vermelerine imkan vermek. Bizim amacımız bu, çünkü 25 milyon nüfusun yaşadığı bir bölgenin tam ortasındayız. İstanbul İzmir ekseninin tam ortasındayız, Bursa’ya Çanakkale’ye komşuyuz. Pergel koyduğumuzda Türkiye’nin 5 büyük ilinin üçünün tam ortasındayız. Ulaşım olarak diğer illere oldukça yaklaştık aslında. Çanakkale köprüsü açıldı, İzmir İstanbul otobanı çalışıyor. Bunu da avantaja çevirmek istiyoruz. Bu başlattığımız projede her kurum üzerine düşeni yapıyor. İşin daha çok başındayız, konuştuğumuz şeyleri eyleme dökmek için sürekli çalışıyoruz. Biz bu projenin başlamasını sağladık, bizden sonra gelecek olan yönetimlerde daha da geliştirerek çok daha faydalı hale getirebilirler. Biz ön ayak olmak istedik, ilk adım atmak istedik. Bu proje sayesinde Balıkesir’in ismi daha güçlü ve daha kalıcı bir şekilde hafızalarda yer edecektir. Övgüyle söz edilecek bir il olarak sürekli hatırlanacaktır.

Pandemi sonrası yaşanan uluslararası fuarlara vize sorunu çözüldü mü?
Bazı ülkelerde bu sorun çözüldü ama bazı ülkelerde henüz çözüme kavuşmadı. Vize ile ilgili bazı sıkıntılar sürüyor, iş dünyası bu sorunu yaşıyor. Bununla ilgili merciilere taleplerimizi ilettik, çözümü bekliyoruz.

Yapılan bu tür etkinliklerin şehre geri dönüşü oluyor mu, hiç bunu tespit etme imkanı bulabildiniz mi?
Şunu söyleyebilirim çok fazla yeni kişi Balıkesir’i merak edip gelmeye başladı. Yaz sezonu dışında ilkbaharda, sonbaharda özellikle körfez ve Erdek, Bandırma bölgesine gelenleri biliyoruz. İşte yapılan bu paylaşımlar, bu tür etkinliklerle Balıkesir’den haberdar olup bu bölgeye sadece merak için gelen yeni kişileri gözlemliyoruz.

Bunlar yatırımcı mı gezmek için mi geliyorlar Balıkesir’e?
Şimdi şöyle söyleyeyim, burada yatırımcı da var, ziyaretçi de var. Mesela Ayvalık’taki oteller Ekim ayında kapanırken şu anda kış aylarında dahi açık tutmaya başlandı. Ya da başka bir şey anlatayım. Balıkesir’in yöresel lezzetleri gibi bir takım etkinlikler sonrası İzmir’e giderken iki tane bayan otobandan çıkıp şehrimize geliyor ve bizim yerel lokantalarımızda zeytinyağlı yemeklerimizi, kaymaklı tatlımızı yemek için burada mola veriyor. Mesela münferit başka bir örnek vereyim. Ayvalık’taki çocuklarına Ankara’dan tatile gelen bir misafir, otobandan çıkıp Balıkesir’e şehre giriyor. O meşhur dondurmamızdan alıp torunlarına hediye paketi yapıyor. Bizim çevre illerdeki yaşayanları ya da transit olarak Balıkesir’den geçen yolcuları şehir merkezine sokup burada yemek yemelerini, alışveriş yapmalarını sağlamamız gerekiyor. İşte biz bu adımları attık, zaten bir defada olacak bir şey değil ama gün geçtikçe bunun karşılığını almaya başlıyoruz. İlerleyen yıllarda bunu yansımalarını daha net ve güçlü bir şekilde görebiliriz. Tabii ki bu tür etkinliklerin, tanıtımların ve organizasyonların sürekliliği de önemli. Belli bir strateji, organizasyon kabiliyeti ve planlama ile sürekli olması gerekiyor. Net olarak etkisini o zaman ölçebiliriz. Diğer yandan da Balıkesir’in girişinde çıkışında, Balıkesir’e ait lezzetlerin, yöresel damak tatlarının bulunduğu, misafirlerini ağırlamaya fiziki olarak uygun hale getirilmiş tesislerin olması gerektiğine inanıyorum. Burada hem misafirlerimiz ve yolcularımız karınlarını doyurur hem de diğer farklı zenginliklerimizi tanırlar. Bölge hakkında bilgilendirici bir takım çalışmalar yapılırsa, önlerine afiş, broşür, basılı dökümanlar bırakılırsa Balıkesir’i daha yakından tanıma şansına sahip olurlar.

Peki Balıkesir ticareti ve yerli esnaf ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Ben göreve geldiğim günden beri şunu ifade ediyorum. Balıkesir günden güne büyüyor, gelişiyor ve ben inanıyorum ki daha da büyüyecek. Biz de burada ileri teknolojisi olan, şehre katma değer yaratacak firmaları ya da ham maddesini buradan sağlayacak ki üreticiye ekonomik faydası olacak firmaları seçmeye çalışıyoruz. Yalnız şu anda daha büyük kapasiteli işler gelmeye başladı. Özellikle dışarıdan gelen yatırımcılarla birlikte bu süreç hızlandı. Bizler ortaklık kültürünü arttırmalıyız. Esnafımızın tüccarımızın sadece maddi değil manevi olarak da daha fazla bir araya gelmesi gerekiyor, daha fazla işbirliği yapmalıyız. Bunu başarmalıyız ki; yarın şehrimize gelecek büyük montanlı işlere cevap verebilelim. Biz Balıkesir’in tüccarları, esnafları, iş adamları olarak bu tür taleplere cevap veremezsek, yatırımcı firmaların bu ihtiyaçlarını karşılayamazsak, altyapımızı hazırlamazsak, yeni gelen firmalarda gidecekler, çevremizdeki büyük illerden bu ihtiyaç duyduğu o hizmeti alacaklar. Ancak ben Balıkesir esnafı ve tüccarının bunu yapabilecek, bunu başarabilecek kapasitede olduğunu biliyorum. Ve bu tür güçbirliği dediğiniz beraberliklerin yavaş yavaş oluşmaya başladığını da memnuniyetle izliyorum ve tabii ki bundan dolayı da son derece mutluyum.

Bu tür güçbirlikleri bir anlamda Balıkesir lobisine de güç katar değil mi?
Tabii ki kesinlikle gerek devlet bürokrasisinde gerek iş dünyasında Balıkesir olarak daha güçlü bir lobiye sahip olmamızın temelinde zaten bizim kendi içimizde yaptığımız işbirliği ve güçbirliği temeli olmalı.

Meclis toplantılarını neredeyse eksiksiz yapıyorsunuz. Bu birlik ve beraberliği nasıl sağladınız?
Vallahi onu ben değil, biz sağlıyoruz. Bizler birbirini seven, birbirine inanan, birbirini sayan, her zaman birbirine destek olan ve Balıkesir için bir şeyler yapmak çabasında olan bir ekibiz. Bu görevler tek başına olacak sorumluluklar değil, bir ekip işi. Bizim ekibimizdeki arkadaşların hepsi de birbirinden değerli, iş kollarında son derece başarılı ve bu başarılarını ispat etmiş isimler, kendi sektörlerinde bunu kanıtlamış kişiler. Gerek yönetim kurulu üyelerimiz gerekse meclis ve komite üyelerimiz ve meclis başkanımız hep birlikte tüm üyelerimizin hep yanında olmaya çalışıyoruz. Onların sorunlarını çözmek için ama yerelde ama merkezi hükümet düzeyinde ise Oda ve Borsalar Birliği vesilesi ile yukarılara taşıyoruz. Her şey ötesinde biz, Balıkesir ve üyelerimiz için çabalayan, birbirine inanan, güvenen, saygı duyan, samimi bir ekibiz. Bu yüzden olsa gerek toplantılarımız da çok yoğun bir katılım da geçiyor. Geçen dönem bu şekilde olmuştu, İnşallah yeni başlayan bu dönemde de bu şekilde devam ettirmek arzusundayız.

KAPAKAKAKAAK
Tavuk Satardık 3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir