Beyefendi’ ile ‘Abicim’ karışımı bir deyim.
Nezaket ile samimiyetin birlikte vücut bulduğu bir kavram..
Ve bugün Rahmet-i Rahman’a uğurladığımız Zeki Barlin ile hayatımıza girmiş, adeta onun üstüne yapışmış bir güzellik.
Romanların o sıcakkanlılığını esnaflık ruhu ile birleştirmiş ve lakabı olacak o deyimi keşfetmişti:
Beycim.
Pazar yerlerinde tezgaha her kesimden, her eğitim düzeyinden, her ekonomik seviyeden insan çıkar gelir karşınıza.
Köylü teyzemin para üstünü verirken, kravatlı birinin yanaştığını gördüğünüzde kavramlar birbirine girer bir anda.
Az önce “Aba gel gıı..” diyen diliniz, hemencecik “Beyefendi ne bakmıştınız”a dönmek zorunda.
İşte bunun çözümünü bulmuştu Zeki amca..
Ondan başkasına bu kadar yakışır mı bilmiyorum ama O’na çok yakışıyordu.
Çocukluğumuz Ege Mahallesi’nde onun dereboyu kıyısındaki dükkanının civarında geçti.
Sonuçta Salı Pazarı ve İzmirliler Mahallesi delikanlısıyız biz de..
Hep güler yüzlü, hep samimi ve hep işinde-gücünde bir adamdı Beycim.
Son 3 yıldır Bursa Acıbadem’de Karaciğer Kanseri tedavisi görüyordu, Balıkesir’deki özel hastanede sadece 1 hafta dayanabildi maalesef.
73 yaşında göçtü bu hayattan.

Balıkesir’in sembollerindendi
Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum
Güzel adamdı vesselâm..!!

Levent UYSAL