NASA’daki süresiz kontratını iptal ederek çalışmalarına Türkiye’de devam edecek olan Astrofizikçi Umut Yıldız, “Kafam Türkiye’de olunca, Türkiye’deki gençleri bir şekilde uzaya doğru yönlendirmek benim için apayrı bir zevk oluyor” dedi.
NASA’daki süresiz kontratını iptal ederek Türkiye’ye yerleşen ve Ankara’daki Plan-S şirketinde çalışmaya başlayan Umut Yıldız, İHA’ya konuştu. Yıldız, NASA’ya ait ‘Jet İtki Laboratuvarı’nda hem astrofizikçi hem de uzay iletişimcisi olarak 10 yıl çalıştığını belirtti. Uzayın çocukluğundan beri hayali olduğunu, ilkokuldan beri fen ansiklopedileri okuduğunu anlatan Yıldız, kendisini tamamen uzaya yönlendirdiğini ifade etti. Türkiye’ye dönmenin bir günde aldığı bir karar olmadığını söyleyen Yıldız, “Yani sonuçta bu bir süreç şeklinde ilerledi. Ben Türkiye’ye sürekli gidip gelen bir insandım. Her gidiş gelişlerimde de Türkiye’de mutlaka konferanslar verirdim. Ya çevrimiçi ya da fiziksel olarak özellikle bütün Türkiye’deki neredeyse her şehirde bir üniversitede konferansım olmuştur. Kafam Türkiye’de olunca, Türkiye’deki gençleri bir şekilde uzaya doğru yönlendirmek benim için apayrı bir zevk oluyor” ifadelerini kullandı.
Çalıştığı şirketin çalışmalarını önemli bulduğuna değinen Yıldız, Türkiye’nin uzayda ne kadar yetkin olmaya başladığını da gösterdiğini aktardı. Türkiye’deki mühendislerin uzay çalışmalarını yapabildiğini gösterdiğini ifade eden Yıldız, “Onun için ben böyle bir gelişmeye kayıtsız kalmak istemedim. Zaten bunun bir parçasıydım, bundan sonra da tam zamanlı olarak bunun parçası olmak istedim. Onun için böyle devam ediyorum” diye konuştu.
Çalışmak için 21 yıl sonra Türkiye’ye döndüğünü vurgulayan Yıldız, “Benim için zaten her zaman bir Türkiye hayali vardı. Ben Türkiye’ye sürekli gidip gelen bir insan olduğum için Türkiye’ye geldiğimde her seferinde, ‘Evet diyorum ya ben burada yaşamak istiyorum. Ben burada devam etmek istiyorum’ diyordum ama bir türlü o cesareti elde edemiyordum. Son 2 senede özel uzay şirketi sayesinde birkaç ayda bir Türkiye’ye gidip gelme fırsatı buldum. Böylelikle Türkiye’ye olan adapte sürecim biraz daha hızlanmış oldu. Bu şekilde gelişti ve en sonunda da artık ‘Tamam’ dedim, ‘Ben artık Türkiye’de bundan sonra devam etmek istiyorum’ dedim” dedi.
Yurtdışından Türkiye’ye “tersine beyin göçü” kelimelerinin bu aralar çok duyulmaya başlandığının altını çizen Yıldız, “Şöyle olabilir; herkesi bir anda Türkiye’ye çağıramazsanız elbette ki. Çünkü orada gerçekten insanlar uzun süredir yaşıyorlar. Zaman içerisinde yavaş yavaş her birkaç ayda bir, işte senede birkaç kere Türkiye’ye git gel yaparak bu adaptasyon süreci sağlanabilir. Ondan sonra zaten herkesin kendi memleketi, kendi doğduğu yer, kendi arkadaşları, kendi ailesi burada zaten, bir şekilde o alışkanlığı sağlarlar. Ondan sonra daha hızlı bir şekilde adapte olurlar, dönebilirler” ifadelerini kullandı.